ADEMİN SAVUNMASI (1)

ademin savunmasi-1-

Bir Leyla’nın acısı
Asırlarca oyaladı sizi
Çünkü aşkı tatmamıştınız

Kerem dediniz
Ve sonra
Ferhat konuştunuz

Daha kimler kimler
Romeolar
Julyetler
Gözyaşlarınızı sel gibi akıttınız

Aşkı kim tattı
Kim çekti ayrılığı
Hep olmayanı anlattınız

Kökten hikaye bunlar

Hanginiz benim kadar
Kadınsız yattınız

11.12.1986 Karacabey

ADEMİN SAVUNMASI (2)

ademin savunmasi -2-

Hani bakıyorum da
Azıcık rahatı kaçan
Gözünü kırpmadan
Tak
Tak
Tak
Koparacak silahın tetiğini
Ya benim çektiklerim
Düşünsenize bir
Havva’nın ettiğini

11.12.1986 Karacabey

ADEMİN SAVUNMASI (3)

ademin savunmasi-3-

İşin çelişkisi çocuklar
Yaptığınız eylemde
Dünyasını değiştirmek için kadınlarınızın
Uğraşıp, didiniyorsunuz
Oysa
Biz değiştirirken
Hiç de zorlanmadı
Havva

11.12.1986 Karacabey

YA BU KİMİN ESERİ

“…sizin eseriniz olacaktır.” M.K.Atatürk

ya bu kimin eseri

Her gelen vurdu size
Sallandıkça yerinde
Yıllardır gezdirildiniz
Yokluk enginlerinde
Hep övünüyorsunuz
Yetiştirdikleriniz ile
Düşünsenize bir
İpler kimin elinde

Taht kursanız ne çıkar
Serçelerin kalbinde
Neyi kanıtlayacaksınız
Ün ile
Şöhret ile
Değiliz ki tarihin şövalyelik devrinde

Duyunca içi boş incileri
Kalmayın tesirinde
Yine bir şey değişmeyecek
Kasımın yirmi dördünde

Bir harf
Kırk yıl kölelik
Geçmiyor hiç bir yerde
Şunu kabullenin artık
Ülke gerçeklerinde
Sizin değeriniz öğretmenim
Sırıtıyor
Bordro
Üzerinde

13.03.1986 Karacabey

HOCAM

Sizden ayrılalı üç sene geçti
Söylediğiniz her söz kulaklarımda
Nedense çıkıp da gitmiyor hocam
Üniversite artık başka bahara
Biz ailecek sınıfta kaldık
Bizim işler iyi gitmiyor hocam

Hadi çalışayım
Çalışayım da
Kulvarlar çok farklı
Farklı be hocam
Sorular zor geliyor
Çözemiyorum
Şıklardan birini seçemiyorum
Okumak istiyorum
Vazgeçemiyorum
Ama bir türlü puanım tutmuyor hocam
Bir dershaneye gideyim dedim
Ona da gücümüz yetmiyor hocam

Üç aydır babam işsiz geziyor
Hangi kapıya varsa
Çifter kilitli
İnsan yaşamaktan da bıkıp beziyor
Ocakta tencere tütmüyor hocam
Çilemiz bir türlü bitmiyor hocam

Şimdi ben her gün sokaklardayım
Ayakkabı boyamaktayım
Çakmak satmaktayım
Hayat mücadelesi farklı oluyor
Tahtaya kalkmakla bitmiyor hocam
Alacak verecek
Zarar mı
Kâr mı
Hesap bir türlü tutmuyor hocam
İnsan büyüyünce akıllanıyor
Her sözü kolayca yutmuyor hocam

Bütün çocukların bir bir gelmiştir
Haberler
Şakalar
Neler denmiştir
Kolay değil, bizde emeğin var hocam

Günlerdir aklım hep size takılı
Salladığım fırçada sizi görüyorum
Sabah nutkunuz kulaklarımda
Hem üzülüyorum
Hem gülüyorum

İsterdim size çiçek vereyim
Elinizi öpmeye ben de geleyim
İçim içimi yiyor
Kime diyeyim

Artık özrümü sen bilin hocam

17.11.2006 Eskişehir

KİM SEVER Kİ BENİM GİBİ YAR SENİ

Kim sever ki benim gibi yar seni
Mecnunlara, Ferhatlara sor beni
Ne ararsın köyde, kentte izimi
Dağlara  sor, çöllere sor sen beni

O bakışın gizemini çözen yok
Hem öldürür, hem yaşatır yar beni
Bu sevdaya, kara sevda diyorlar
Tut elimden, sol yanına koy beni

Diyorsun ki kusurum ne sevgilim
Kusur sizle hiç münasip düşer mi
Sizi gören şu gözlere var anlat
Bir bakışın alır benden yar beni

17.10.2022 Akçay

DER MİYDİ ACABA

Ben Mustafa’yım hey halkım
Benim gibisini biraz zor bulursunuz
Zaten bulsanız n’olacak
Ya heykellerimi kırar
Ya fikirlerimden korkar
Ya da karşımda duvar olursunuz

Sizin alışkanlıklarınız var bilirim
Bilirim rahatınızdan ödün vermezsiniz
Altınızdan toprak kayıp gitse de
Bellediklerinizi
Hak zannedersiniz

Kolay değil tabuları söküp atmak
Lokmaya muhtaç olana çağdaşlığı anlatmak
Dünya kalemin ucunda dönüyor ey halkım
Onun için farz oldu tekkeleri kapatmak

Sizin dedeleriniz ile ben boğuştum oğul
Gerçi onlar ile yedi düvel ile de boğuştum oğul
Ama itiraf edeyim ki yedi düvelden de beter idiler
Hem beni
Hem Cumhuriyetimi yiyip bitirdiler

Gerçi onların bir mürşidi yok idi
Onların suçu büyük
Ama bahaneleri çok idi
Ya sizin
Ya sizin ey halkım

Fakr-u zaruret içinde olabilirsiniz
Hatta dalalet içinde de olabilirsiniz
Ama bu Cumhuriyet kutsaldır ey halkım
Nasıl hıyanet içinde olabilirsiniz
Söyleseniz ya ey halkım

Boşuna mı idi benim cephelerde yatışım
Boşuna mı idi yedi düvele savaş açışım
Ben bilemez mi idim hırkayı, lokmayı
Yani boşuna mı idi benim kaçan rahatım

Ey halkım
Ben Osmanlı’da er değil, paşa idim
İstediğim an
İstediğim yere gelir idim
İstedim ki özlediğim yere siz gelesiniz
Ne yaman bir ulus olduğunuz bilincine eresiniz

Hata mı yaptım ey halkım

13.09.2012 Eskişehir

HERŞEYİ UNUT GİTSİN

herseyi unut gitsin

Beni yakan gözlerden
Billur yaşlar süzülmüş
Bugün de ağlamışsın
Yine gönlün üzülmüş

Gözyaşın kurut gitsin
Her şeyi unut gitsin
Geceler uzak değil
Kalbini avut gitsin

Geceler sarsın bizi
Koynuna alsın bizi
Biz bize doyamadan
Sabaha salsın bizi

05.05.1988 Karacabey

DÜŞÜMDE GÖRSEM DE

dusumde gorsem de

Düşümde görsem de inanamadım
Böyle bir sevda olacak şey mi
Baş başa, göz göze, hem de ikimiz
Yıllar gelip geçti de uyanamadım

Boş verdim, böylece sürsün istedim
Rüyalar geceme dolsun istedim
Sevgili derdimi bilsin istedim
Ne yazık bir türlü anlatamadım

O sevda, o ateş hala içimde
Sönmedi, yakıyor türlü biçimde
Diyorlar, kırgınlık varmış sesimde
Dinledim, ben bir şey anlayamadım

30.09.1992 Eskişehir

ÇOCUK VE EKMEK

Henüz küçüksün çocuğum
Tüm sorunlardan uzak
Beğenmeyip attığın ekmek
Nasıl kazanılıyor
Anlatamam sana
Anlaman zor olacak

Hele biraz daha büyü
Elin bir iş tutsun
O gün daha rahat konuşuruz
Belki de ekmek bulamazsın
Konuşsak ne olacak

İyisi mi
Sen şimdi dinle
Ekmeğin kutsallığını
Öğrenmiş bir genç olarak büyü çocuğum
Hele şimdiden bilinçlen
Ekmek daha da kutsallaşacak

23.10.1985 Karacabey

« Older entries